Chris Jericho: Dinle dinle... Biliyorum büyük bir maçın var, şampiyon şampiyona karşı. Ama benim söyleyeceklerim biraz daha önemli. Bunu söylemeden önce ufak bir giriş yapmalıyım. Bence sen inanılmaz bir güreşçisin Punk. Senin çok ama çok iyi olduğunu düşünüyorum. Doğrusunu söylemek gerekirse sen benim favorilerimden birisin. Ama sen benim olduğum kadar iyi değilsin. Benim kadar iyi değilsin. Sen yaptığın her işte dünyanın en iyisi değilsin. Ve bunu biliyorsun. Görüyorsun ki ben hiçbir zaman dünyanın en iyisi olduğumu söylemedim. Bunu benim için hep başkaları söyledi. Bunu bu insanlar benim için söyledi. Ayrıca bunu hiçbir zaman tişörtümün arkasına da yazdırmak gibi bir gereksinimim de olmadı. Çünkü onlar benim için pankartlara yazıp arenaya getirirlerdi. Ve bunun nedeni şudur: Ben çok özel bir sanatçı türünün bir parçasıyım. Kelimenin tam anlamıyla nesli tükenmekte olan, dünyayı turlayan, sanatını geliştiren, becerilerini öğrenen, daha WWE'ye gelmeden çoktan yıldız olmuş bu türün bir parçasıyım. Şovdaki en iyi maçı kişisel politik olaylardan daha fazla önemseyen, hiyerarşinin hakkında ne düşündüğünü umursamayan, kendisine biçilen pozisyonu kabul etmeyip daha iyisine ulaşmayı başarmış bir tür. Kendisine hiçbir şey verilmeyen ama her şeyi alan bir tür. Ve evet, bu yüzden omzumda bir çip geliştirdim.(bunu tam anlayamadım deyim sanırım) Ve evet, bu yüzden kötü bir tavra sahibim ve arkada otorite nezdinde kötü bir izlenim bıraktım. Ama umrumda bile olmadı. Çünkü biliyordum ki iyiydim. Biliyordum ki en iyisiydim. Ve şimdi Punk, tıpkı benim gibisin, dik kafalısın, kurallara karşı gelen ve herkesin senin hakkında düşündüğünden çok daha fazlası olmuş bir asi. Fakat bunun sebebi ben olmak istemenden kaynaklı. Sen bir Chris Jericho özentisisin. Evet, doğru olduğunu biliyorsun. Her adımında benden esintiler barındırdığın çok bariz.
CM Punk: Dur biraz dur, dur...
Chris Jericho: Bana durmamı söyleme oğlum, seninle konuşuyorum!
CM Punk: Ve ben de dinliyorum ama bence buradaki herkes seni dinlemekten sıkıldı. O yüzden ben devam edeceğim. Bak Chris, senin ne kadar iyi olduğunu zaten biliyorum. Bu insanlar da biliyor. Seninle problemimin olduğu nokta buraya gelmen ve senden bir şeyler arakladığımı söylemen. Hayır, hayatımda hiç kimseden bir şey araklamadım. Sahip olduğum her şey için savaştım ve kazandım. İşte burada. (kemeri gösteriyor) 'En iyi' kelimesini senin bulduğunu mu düşünüyorsun? Dalga mı geçiyorsun? Çocukken izlediğimi hatırladığım bir adam var muhtemelen sen de küçükken onu izlemişsindir. Adı Bret Hitman Hart. The Best there is, the best here was, and the best there ever will be. (Bret Hart'ın catchprease'si: En iyisi, en iyisiydi, daima en iyisi olacak) Bunu da sen mi keşfettin? Bunu ona 12 yaşındayken mi verdin? O da senin gibi Kanada'lı. Bu bilgiyi de sen mi buldun? Yoksa Kanada'yı da mı sen buldun?
Chris Jericho: Oo evet gülün tabi. Punk ile gülün. Punk ile birlikte gülün evet. Çünkü bildiğimiz Punk işte. Küstah, alaycı, hiçbir şeyi ciddiye almayan, öyle değil mi? Beni ciddiye almalısın Punk. Çünkü bu bambaşka bir seviye. Bu güne kadar bulunduklarından tamamen farklı bir seviye. Çünkü dediğim gibi bu bir çeşit rol değil. Ben yaptığım her şeyde dünyanın en iyisiyim ve 22 yıldır her gece bunu kanıtlıyorum. Bu işin tarihinde yer alan her bir kişi arasında ben en tepedeyim. İsterseniz yuhalayabilirsiniz ama gerçeği bal gibi de biliyorsunuz. Her bir efsaneyle, her bir hall of fame ile, her bir geleceğin hall of fame'i ile, herkesle karşılaştım ve hepsini yendim. Düzinelerce şampiyonluk kazandım, düzinelerce klasik maçlar sundum, klasik Wrestlemania şovu çalan maçlarda yer aldım, buradan gittikten sonra bile efsane olarak hatırlanacak düzinelerce ana sahibim. (CM Punk tezahüratları) Onun için istediğiniz kadar tezahürat yapabilirsiniz ama ben burada laf kalabalığı yapmıyorum. Bu adamın bulunduğu konumu haketmediğini ve yaptığım her işte tartışmasız bir şekilde dünyanın en iyisi olduğumu deliller eşliğinde size sunuyorum.
CM Punk: Biliyor musun, bunu söyleyip duruyorsun ve sözlerindeki tek amaç üstünlüğünü kabul ettirmek. Seni izliyorum. Yürüyüşünü, konuşmanı, sesini inceliyorum. Beden diline bakınca senin aşağılık kompleksi yaşadığını görüyorum. Neyi kanıtlamaya çalışıyorsun? Bana en iyisi olduğunu mu kanıtlamaya çalışıyorsun? Bu insanlara en iyisi olduğunu mu kanıtlamaya çalışıyorsun? Yoksa kendine mi en iyi olduğunu kanıtlamaya çalışıyorsun? Bak ben dünyanın en iyisi olduğumu söylüyorum. Evet bu biraz kibirli. Ama özgüven şimdiye kadar hiç eksikliğini hissettiğim bir şey olmadı. Senin de bunun eksikliğini hissettiğini düşünmüyorum. Fakat şimdi Chris, sanki bu özgüvenin yerini kıskançlık almış gibi görünüyor. Şimdi bana bak ve seninle aynı gölgelerin arasından çıkmış bir adam olduğumu gör. Seninle aynı yerden gelmiş bir adam. Seninle aynı engelleri aşmış bir adam. Ama şimdi senin yaptığın her şey çok daha üstün değil mi? Çünkü, tabiki de sen efsaneleri yendin. Sen 10 yıl önce aynı gecede Stone Cold ve The Rock'u yendin ve bu seni WWE Şampiyonu yaptı. Ama sen hiçbir zaman benim olduğum gibi bir ADAM olamadın değil mi? Ve bu seni biraz rahatsız ediyor değil mi? Bu yüzden Napolyon kompleksin var. Geri dönüyorsun ve parmağınla gösterip suçu bana atmaya çalışıyorsun ama tek suçlu sensin. Bak, sen yaptığın her işte en iyisi olduğunu söylüyorsun. Ben ise dünyanın en iyi güreşçisi olduğumu söylüyorum. Benim için bu ikisinin ayrımı çok basit. Bu benim seçtiğim bir şey değil. Doğuştan böyleyim. Ben buyum. Sen zaman zaman ayrılıp kitap yazarken, radyo programı yaparken veya yarışma programlarına katılırken benim yaptığım tek şey bu. Sen bir rock yıldızı olmayı seçtin ve tüm bu süre boyunca ben burada en tepedeydim. Sen yıldızlarla dans ederken ben burada köpek balıklarıyla yüzüyordum.
Chris Jericho: Yıldızlarla dans ederken Punk, senden daha büyük bir yıldız haline geldiğimde düşünebildiğim tek bir şey vardı ve o da bana kazık atman. Her gece bana kazık attın Punk. Ve sana karşı tamamen dürüst ve şeffaf olayım. Tüm bu ocak ayı hikayeleri(Burayı tam anlamadım ama Jericho'yla özleşmiş bir şey sanırım), dünyanın en iyisi lafı, bu ışıklar, bu parlak, havalı ceket, hepsi göz boyamak için. Çünkü ben WWE'ye yalnızca tek bir nedenden dolayı döndüm, yalnızca tek bir nedenden dolayı. O da seni dünyanın en büyük sahnesinde utandırmak. Wrestlemania'da benim olanı geri almak ve WWE Şampiyonluğu için seni yenmek ve yaptığım işte en iyisi olduğum gerçeğini boğazından içeri sokmak! Bunu iddia ediyorum, kanıtlıyorum, ben buyum!
CM Punk: Söylemen gereken tek şey buydu. Geri döndüğünde dikkatimi çekmek için üstüme atlamana gerek yoktu. Tek yapman gereken beni yoldan çevirip 'Hey Punk, Wrestlemania da, Dünyanın en iyisi, Dünyanın en iyisine karşı!' demekti. Yılın bu zamanı şirkette herkes bu tabelayı gösterir (Wrestlemania tabelası) bense şampiyonluk kemerimi gösteriyorum! Çünkü, bana kalırsa benim Chris Brown'a ihtiyacım yok. Senin de Mickey Rourke'a ihtiyacın yok. (WM 25 Jericho Mickey Roucke ile aksiyona girmişti, Punk'ta o dönem Chris Brown ile Twitterdan atışıyordu) Ve herkese ne kadar harika olduğumuzu göstermek için dünyadaki bütün havai fişekleri patlatmamıza ya da ismimizi kocaman harflerle yazdırmamıza gerek yok. Süslü boktan bir girişe ihtiyacım yok ve o aptal ışıklı ceketinin canı cehenneme! Bize lazım olan tek şey sen, ben ve bir ring. Ve 1 Nisan'da tam anlamıyla dünyanın en iyisinin kim olduğunu öğreneceğiz. Çünkü bana göre elimizde bulunan malzemeler Wrestlemania tarihindeki en büyük güreş maçını çıkarmamız için yeterli. Gördüğün üzere ben de istediğin bir şey var ve ben de sana gel de al o zaman diyorum ama gecenin sonunda omuzların yerdeyken göreceğin manzara şu olacak (CM Punk kemeri havaya kaldırıp dünyanın en iyisi diye bağırıyor) Bu dünyanın sonu olmayacak. Bu sadece senin sonun olacak.
"I'm here on top swimming with sharks while you're dancing with stars"
Konu: "I'm here on top swimming with sharks while you're dancing with stars" 
