Disclaimer: Aşağıda yazılanlar PWE'nin resmi sitesi PWE.com'da bulunabilen, PWE'nin seçkin kalemleri tarafından yazıya dökülmüş bir şov incelemesidir.
<<<<<<<<<<<<>>>>>>>>>>>>
Şov muhteşem bir sinematik ile açılıyor ve örümcek kamera arenayı dolduran binlerce seyircinin etrafında dönüyor.
PWE’in ilk şovuna buyur ediliyoruz yorum ekibimiz Chettin “The Rock” Samzing ve Damon Castle tarafından. Chettin işin kabaca tabirle “kaşarı”, yıllardır güreş sektöründe. Aynı zamanda da hissedar, keyfi geliyor sanırım. Damon Castle’ı tanımıyorum. Yine de gayet sıcak karşılanıyoruz.
“Bayanlar, baylar ve ortada kalanlar. Hepiniz PWE Tension’a hoşgeldiniz, ben Damon Castle ve yanımda PWE Hall of Famer Chettin The Rock ile bu gün sizlere eşlik edeceğiz.” diyor. Beni de güldürmeyi başarıyor. Neden mi? Aramızda, siz anlamazsınız.
Khan Day titantronda görünüp herkesi selamlıyor. Biraz konuşuyor, geçmiş gelecek ya da ya da ya da... konuşurken arkasında bir süre Eddie Guerrero görünüyor (nasıl girmiş lan oraya?) ve pişmiş kelle gibi sırıtıyor.
Khan Day bu gün güzel bir şov yapan güreşçilere fırsatlar vaat ediyor (Guerrero’nun ifadesi değişiyor bu arada, düşünceli bir şekilde kaşını kaldırıyor), hatta ve hatta iyi bir miktar para. (Guerrero hemen kayboluyor oradan.)
<<<<<<<<<<<<>>>>>>>>>>>>
Aynı anda iki araba yaklaşıyor arka plana. Birisi Foxbody Mustang, diğeri de limuzin. Mustang’in kapı açılıyor, kamera aşağıya pan yapıyor ve her kim ise giydiği Air Jordan 1’ler görünüyor. “Vancouver Üniversitesi’ndeki Çinli öğrenciler gibi kombin yapmış.“ diyor Chettin. Biraz yukarıya kalkıyor kamera ve tüm haşmetiyle Goldberg çıkıyor ortaya.
Omuzlarını bir silkiyor ve anahtarı yanındaki elemana bırakıp arka alana geçiyor. Limuzinin içinden önce bir kadın çıkıyor. Sonra bir tane daha. Sonra bir tane daha, bir tane daha, bir tane daha... En sonunda da bordo bir takım elbise içerisinde Ric Flair’i görüyoruz. Kameralar sonra ise arka plandaki muhabire dönüyor. Flair ise yanına geliyor.
“Sevgili Ric, tekrar aramıza hoş geldin. Güreş dünyası seni özledi adamım...” diyor.
“Biliyor musun, Tony? Bu güzel eyalete gelene kadar en az 10 farklı eyaletten geçtim ve bu bayanlar hepsinden özellikle toplandı. Niye mi? Biliyorlar ki bu adam bu işi güzel yapıyor. Bu adam bu işi o kadar iyi yapıyor ki, şu gördüğün (kolundaki saati gösteriyor) 10 bin dolarlık Rolex’i çizdirmiyor bile. Fakat... fakat. Burada bu yüzden değilim, biliyor musun Tony? Buradan söylemek istediğim bir şey de var tabii; Goldberg! Sevgili dostum, biliyorum bu sana acı geliyor... ama bu adamın üzerindeki kumaşa kurşun işlemiyor. Bana küçük bir saygısızlık yaptığını görüyorum. Daha doğrusu, duyuyorum. Selam vermedin. Sevgili bayan arkadaşlarım bunu farkettiler... benim ise pek umrumda olmadı. Fakat, görüyorsun ki, korumam gereken bir ünüm, başlamam gereken de bir yolum var... Her şey, ve herkes sırayla. Bu Rolex de öyle, adamım. En eski bineğin en uzun sırası burada, PWE’de. WOOOOOOOOO!“
Diyor ve oradan ayrılıyor, yanındakilerle beraber.
<<<<<<<<<<<<>>>>>>>>>>>>
Arka planda muhabirimiz Thaner Tony Arlachi’i tekrar görüyoruz. Teker teker odaları gezerken bize de güreşçileri tanıtıyor;
İlk oda. New Jack ve Sandman var, kafa çekiyorlar. Tony kendisine doğru fırlatılan bira kutusundan çevik bir hareketle kaçıyor. “Böyle şeyler olur.” diyor Tony.
İkinci oda, Dude Love. Love barış selamı veriyor ve el sallıyor. Tony birkaç soru soracak oluyor fakat Love’ın yancılarından biri kapıyı kapatıyor. “Bu da olur.” diyor Tony.
Üçüncü odanın kapısını açtığı anda Brian Pillman’la burun buruna geliyor. Pillman 32 diş sırıtıyor ve bu da Tony’i korkutuyor. “Kantin aşağıda. Donutlardan yeme.” diyor. Tony ise kameraya dönüp bakıyor. (Benim fikrimi sorarsan, taşaklarını sürdüğüne adım gibi eminim.)
<<<<<<<<<<<<>>>>>>>>>>>>
[JERICHO VS DOUGLAS]
“PWE’in ilk maçı; kağıt üstünde 10 numara maç. İyi bir izlenim bırakmak zorundalar, özellikle de arka planda Khan Day’in olduğunu biliyorlarken.
Jericho klasik; yanında Ralphus ile geliyor.
Üzerinde yine janjanlı, mor bir şey var. Gardrobunu Fifth Element’ten Ruby Rhod ayarlamış gibi duruyor, ama bu sadece bir dedikodu. Bu adamla alakalı bir şey var ki, dışardan baktığında döverken zevk alırsın gibi geliyor (sakın ona bunu söylemeyin.) Ringe girdikten sonra sırıtıyor bir süre.
Hemen arkasından Shane Douglas geliyor, hakem de başlatıyor maçı.
Bir süre birbirlerini tartıyorlar önce. Jericho’da her zamanki bir egoistlik mevcut, bu da Douglas’ın ilk fazda üstünlüğü ele almasını sağlıyor. Biraz dayak yiyen Jericho forward roll ile tutulduğu armbardan kurtuluyor ve Irish Whip’e gönderiyor Douglas’ı. Geri dönüşte üzerinden takla atıyor, sonra da bir diz darbesiyle yere düşürüyor. İplere doğru atılıp bir de üstüne senton atıp tuşa gidiyor, çok daha bir hasar veremediği için Douglas hızlıca kalkıyor.
Jericho ayağa kalkıp hakeme kızmaya başlıyor (Daha maç yeni başladı bu arada.), bu da Douglas’ın tekrar üstünlük almasını sağlıyor. Bir back rake ile Jericho’yu kıvrandırıyor, sonra üzerine kafasından tutup turnbuckle’a vurmaya başlıyor. Üçüncü darbeden sonra Jericho can havli ile bir dirsek atıp kurtuluyor. Sendeleyip geriye doğru kaçan Douglas’ın peşine gidiyor, boynundan tutmaya çalıştığı anda sürpriz bir yumrukla karşılaşıyor, sonrasında da bir Side Belly to Belly ile ringi sarsıyor. İkisi yerlerdeyken Ralphus beliriyor bir anda... aman Tanrım, o tişört ne öyle. Hakemin Douglas’ı kontrol etmesini fırsat bilerek Jericho’ya bir muşta paslıyor. Jericho muştaya ve sonra da Ralphus’a bakıyor.
“Bu adamı yenemez miyim diye mi düşünüyorsun, aptal?” diyor. Ekmek parası, Ralphus’um.
Muştayı geriye doğru fırlatıyor ve Douglas’ın üstüne öfkeli şekilde yürüyor. Bir süre hırpaladıktan sonra turnbuckle’a fırlatıyor ve Bulldog ile tekrar yere düşürüyor. Douglas da acı içerisinde biraz kıvrandıktan sonra tam da Lionsault pozisyonuna düşüyor. Jericho da pişmiş kelle gibi sırıtıyor haliyle, sonra da koşturuyor, zıplıyor ve...
Bacak arası Douglas’ın dimdik duran bacağına çarpıyor. Gözleri yerinden fırlayacakmış gibi oluyor bir anda Jericho’nun, Douglas da fırsatı hemen değerlendirip ayağa kalkıyor, Piledriver ile de işi bitiriyor.
Bir süre kutlama yaptıktan sonra ringden gidiyor Douglas, fakat Jericho gözü dönmüş şekilde etrafta aranıyor. Aradığı şeyi de buluyor; bir mikrofon.
“ANDIM OLSUN Kİ BU MAÇI YİNELETECEĞİM! BU MAÇTA KURAL HATASI VAR ! SHANE DOUGLAS BEL ALTI VURDU, VE HEPİNİZ GÖRDÜNÜZ ! LANET OLASICALAR, HEPİNİZ GÖRDÜNÜZ ! KHAN DAY BENİ DİNLİYOR İSEN HEMEN BURAYA GEL!"
Seyircilerden kahkahalar yükseliyor tabii, bu da Jericho’yu daha da kızartıyor. Bir süre tepindikten sonra istediğini alamayınca Jericho, Khan Day’in kapısını çalmak üzere Ralphus arkasında koşturuyor, biz de reklamlara gidiyoruz.
- **. Sağlam, biraz da komik. Jericho’nun Douglas ile işi bitmedi gibi görünüyor... adam tam da işini yapıyor, ha? İçerik olarak çok dolu olmasa da, bir şeylerin başlangıcı, ve bir yıldızı da direk oradan alıyor. -Mr.Hardcore, PWE.Com"
<<<<<<<<<<<<>>>>>>>>>>>>
“Arka plana kameralar dönüyor ve Kevin Nash’i görüyoruz. Bir süre yürüdükten sonra Scott Hall ile karşı karşıya geliyor ve hayranlar bunu sevinçle karşılıyor. Outsiderz’ın durumu ne olacak merak konusu.
“Ey, chico. Que pasa?” diye soruyor Scott. Nash hafif sırıtıyor ve birbirleriyle el sıkışıyorlar. “İyi görünüyorsun.”
Bir süre konuşuyorlar, yaptıkları işlerden, WCW’dan ve şu anki PWE’den. Muhabbet daha derin konulara giriyor ve en sonunda olay Outsiderz’ın ne olacağına geliyor. Burada Samzing’in bir repliği var; “Öküz ölmüş gibi duruyor.” Bir Türk atasözüne atıf yapmış, ortaklığın bozulduğuna işaret. Yani en azından ortamın havasından bu anlaşılıyor.
“Hermano, kendi işimi yapacağım. En azından bir süreliğine... bakarsın başka fırsatlar çıkar, ha?” diyor Hall. Nash işin piri. Para kazanılacak her yolu bilir.
“Nasıl istersen, Scott.” diyor ve birbirlerinden ayrı yürümeye başlıyorlar.
Son anda kamera Hall'un ağzına bir kürdan parçası koyduğunu iyice göstermek istiyor gibi. Nash duymasa da Hall'ın son bir söz söylediğini duyabiliyoruz oradan ayrılmadan.
"Scott? No, chico. Razor."
<<<<<<<<<<<<>>>>>>>>>>>>
Ringe dönüyor tekrar kameralar ve ... DO YOU SMELL WHAT THE ROCK IS COOKING?
The Rock’un müziği arenada yankılanıyor ve rampada görüldüğü anda da ortalık yıkılıyor. (EDİTÖR NOTU: Bu adam aşırı ateşli, adamım. Biyoloji izin verseydi çocuklarına sahip olmak isterdim.) The Rock bir süre hayranları ile buluştuktan sonra ringe giriyor ve bir mikrofon alıyor.
The Rock:- “SONUNDA... THE ROCK, EVİNE DÖNDÜ.” diyip çok güzel bir destek alıyor. Bir süre ortamın elektriğini de içine çekiyor. Sonra tekrar konuşmaya başlıyor.
The Rock:- "1998 yılının Ocak ayında The Rock için yepyeni bir hikaye başladı. Ve bu hikayenin sonu her zaman olduğu gibi, zafer ve başarılarla dolacak. Bu mikrofona konuşacağım sözleri arka plandaki herkes çok iyi dinlesin. Dahil olduğum her müsabakanın favorisiyim. Çıktığım her ringin gözdesiyim... ve bu olayı yapıyorum, adamım. Bu birincisiydi, ikincisi... biraz canım sıkıldı. Kendine güvenen birilerini buraya bekliyorum. Fazla bek..."
CAW!
Bir karga sesi yanılanır, sonra da kanatların havada çırpındığı sesler. Rock etrafına bakınır ve titantrona en sonunda gözü ilişir. Titantronda keşmekeş vardır, bir süre hayvanların, siyah-beyaz şekilde doğanın ve yıkık bir kulübenin videosu göründükten sonra...
... ekrana bir spot ışığı yansır...
ve Sting’in yüzü görünür.
Tam arkasından da ringin ortasına simsiyah bir beyzbol sopası düşer. The Rock bu sopaya baktığında ise ne anlama geldiğini bildiğini gösteren bir ifadeyle sopadan geriye çekilir. Ortaya atılmıştır bir kere o sopa, demek ki birinin kafasında kırılacak. Spot ışıkları tavana yansır ve Sting’i tamamen kaskatı bir ifade ile, ringe bakarken görürüz. Bir süre seyircilerden gelen muhteşem tepkiyi ölçtükten sonra aşağıya kendini iple sarkıtır ve ringe iner. Rock ile bir süre bakışırlar ve Rock üzerindeki kolsuz tişörtü çıkartıp atar. Sting de aynı şekilde sopasını yerden alır ve ringin dışına doğru yuvarlar, paltosunu da aynı şekilde bırakır.
[ROCK VS STING]
“Maç chain wrestling ile başlıyor. İki çok yetenekli adamı izlemek muhteşem bir keyif. Sadece mimikleri ve jestleri ile muhteşem hikayeler anlatabiliyorlar, ustalık tam olarak böyle bişey, çocuklar.. Sting bir ara üstünlüğü eline alıp birkaç yumruk darbesi ile Rock’u sersemletiyor fakat The Rock Irish Whip’ten dönüşte bir Big Boot ile kontrolü devralıyor. Sting hemen kalkıyor ve kalkar kalkmaz da Belly to Belly’i yiyor. Sting bir süre yuvarlanıp dizinin üstüne çöküp Rock’a bakıyor ve seyirciler ateşleniyor. Sting aynı momnentumla kalkıp bir forearm vuruyor Rock’a. İplere tutunup zar zor ayakta durduğu anda da bir Clothesline ile dışarıya atıyor. Saçlarını geriye attıktan sonra bir süre iplere dayanıp etrafına bakıyor, sonra da aşağıya iniyor. Hakem bu arada saymaya başlıyor, dışarıda bir süre debeleniyorlar. Rock Sting’in kafasını post’a vuruyor, sonra da içeriye gönderiyor. İçeriye gönderdikten sonra da bir Atomic Drop ile karşılığını alıyor ama.
Atomic Drop’tan sonra da bir Russian Leg Sweep geliyor, tuş denemesi haliyle başarısız. Bir süre köşede pataklıyor Sting’i, sonra diğer köşeye gönderip üzerine koşuyor ama tekmeyi de yiyor, sonrasında da Sting Scorpion Death Drop pozisyonuna alıyor, ortalık coşuyor ama Rock kendini iplere doğru iterek Sting’in dengesini bozuyor ve bırakmasını sağlıyor. Bir süre nefesleniyor Rock, gözü turnbuckle’ın tepesine ilişiyor. Sting’e de bakıyor, yerde olduğundan emin. Rock adım adım tepeye çıkarken şöyle bir diyalog geçiyor spikerler arasında;
Chettin:- Kaya dediğin bir anda Göktaşı olacak galiba.
Damon:- Chettin, senin adın da Rock değil miydi?
Chettin:- Öyleydi de, istedi, kıramayınca verdim.
Damon:- İsmini nasıl veriyorsun yahu?
Chettin:- 10 dolara... sana da satayım.
Cacık yapmak için para almak ne güzel ,değil mi? Rock bu arada çoktan tepeye çıkmış, bir kuğu gibi süzülecek... tabii ki Sting kenara çekiliyor ve yüz üstü çakılıyor yere. Sting fırsat bu fırsat diyip hemen atılıyor üzerine ve Scorpion Death Lock’u bağlıyor! Rock acıyla bağırıyor ve kendini elleriyle havaya kaldırıp adım adım iplere doğru gitmeye çalışıyor fakat buna Sting engel oluyor. Bir süre daha bu devam ediyor, en sonunda da Rock engelden kurtulup iplere atıyor kendini, hakem de Sting’e hareketi bıraktırıyor. Sting iplerden koşup geriye geliyor ve bir Clothesline ile dışarıya atıyor The Rock’u, kendi de peşinden aşağıya düşüyor. İkisi bir süre yerde kıvrandıktan sonra Sting Rock’u içeriye atıyor ve kendi de arkasından giriyor.
Sting dengesini toparlayamamışken Rock kalkıyor, hızlıca bir Neckbreaker görüyoruz ve sonra headlock bağlıyor. Sting bir süre derin derin nefes alıyor, sonra kendini bir şekilde kurtarıyor ve Arm Drag ile atıyor başından Rock’u, ama Rock ayaklarının üstüne düşüyor ve Sting’e yaklaşıp bir Spinebuster ile yapıştırıyor yere. Sonrası malumunuz... People’s Elbow zamanı. Dirsekliğini çıkarıp seyircilerin arasına atıyor, iplere koşuyor ve tam arkası dönükken Sting ayağa kalkıyor ve Rock’un dönüşünde ona bir Reverse STO ile karşılık veriyor, ikisi de bir süre yerde kalıyor.
Tam doğruluyorlar ve...
GLASS SHATTERS!
Stone Cold bu ve aksiyona hazır şekilde geliyor! Ringdeki ikili ayağa kalkıp girişe bakmaya başlıyor. Sting ve Rock’un dikkati Stone Cold’a yönelmişken... seyirciler bir anda ortadan ikiye yarılıyor ve seyircilerin arasından elinde sandalye, maskeli bir adam çıkıveriyor! Chettin yine ateş ediyor; “Pazar yeri sanki, ipini koparan geliyor! Arkana bak, Sting!!” Maskeli adam ilk olarak Rock’u seçip yere güçlü bir vuruşla deviriyor. Stone Cold bir an donup kalıyor fakat Sting o kadar donmuş değil, uyanık davranıp bir hamle ile sandalyesini düşürüyor saldırganının ve bir debelenme başlıyor. Sting elleriyle maskeye yönelmişken gözlerine parmağı yiyor, sonrasında gerilip bir Superkick yapıştırıyor saldırgan!
Saldırgan rampada duran Stone Cold’a doğru bakıyor bir süre ve köşeye doğru yönelip bira içermişçesine bir mimik yapıyor, aynı köşeden aşağıya zıplayıp ortalıktan hızlıca tüyüyor ve hakem Stone Cold’a parmağını uzatıp bir şeyler söylüyor, onu suçlarcasına. Stone Cold ise şaşkın ve kendisiyle bir alakası olmadığını söyleyen sözler aktarıyor. Hakem arka plandan kendisi ile beraber 2 hakemi daha çağırıyor ve bir anda Stone Cold’un etrafını sarıyorlar. Tartışma hafif itişmeye dönüşünce Stone Cold arkasındakilere dönüp bir Double Clothesline yerleştiriyor, sonra da dönüp kendini suçlayan hakeme Stunner’ı yerleşltirip takla attırıyor.
“Biraz önce neler oldu?” diyor Damon. “Khan Day’in cüzdanının peşinde millet, Damon. Halka arz açıldı, lotlar dağıtılıyor. Bakalım, kime ne düşecek.” diyor Chettin.
“Stone Cold’un payına düşen ise kocaman bir bela.” diyerek bitiriyor.”
-***1/2. Maç içi kalitesi bir yana, yazdıkları hikaye sayesinde ringdekileri tebrik etmek gerekiyor. Bir sonraki şovu sabırsızlıkla bekliyor olacağım.” - Eva Dawson, PWE.Com
<<<<<<<<<<<<>>>>>>>>>>>>