PWE Rockcast with Dean Ambrose

The Rock: Bayanlar ve baylar, siktiğimin ''resmiyet'' kavramının önünden geçmediği Rockcast'e hepiniz hoş geldiniz. Porno izlemeye biraz ara verip PWE.Com'a baktıysanız eğer, ilk konuğumu öğrenmişsinizdir. Deano! Hoş geldin adamım.


Dean Ambrose: Eğer Sami gibi maç çıkışı 10 dolara porno kaset kiralayıp sabahtan akşama kadar otuzbir çekiyorsanız ya da maaşınızdan 11 dolar ayırıp Kofi'den mal alıyorsanız boş harcamaları bir kenara bırakın ve PWE Network alın çünkü Uncle Deano bu gece sizin yatağınıza giriyor, evet. Dwayne, nasılsın ahbap?

The Rock: Çok iyiyim dostum fakat şu an daha çok şaşkınım.

Dean Ambrose: Öyle putu sikilmiş Drew Mcintyre gibi donup durma ahbap, ne oldu şaşkınlığın sebebi nedir?


The Rock: Sami geçen Showdown'da kaldırdığı paraya rağmen hala otuzbir mi çekiyor?

Dean Ambrose: Sami hep otuzbir çekiyor dostum. İster inan, ister inanma bazen ben de otuzbire sürükleniyorum.

(The Rock tek kaşını kaldırıp Dean'e bakıyor)


Dean Ambrose: Yani... Hadi ama şirkette Stephanie McMahon var. You know im sayin? Triple H'ı Blaze Of Glory'de deldikten sonra, otuzbircilikten tezkeremi alıp Steph'in memelerini tecrübe etmek istiyorum
The Rock: Şimdi sana hak vermeye başladım. Hunter gerçekten çok şanslı bir piç kurusu.


Dean Ambrose: Şanslı ve kendisinin olduğunu sandığı kadar iyi olmayan biri. Hunter'ın motive kaynağı Steph. Nasıl mutlu ediyorsa artık herif Gladyatör gibi çıkıyor ringe... Eğer Stephanie benim Fuckbuddy'im olsaydı, şirkette sikilmemiş am ve alınmamış kemer bırakmazdım.

The Rock: Aslında bakarsan gerçek anlamda PWE'nin amına koyan adam sıfatı taşıyorsun. Çünkü senin de Renee gibi bir Fuckbuddy'in vardı.


(Dean Ambrose biraz sırıtarak Rock'un suratına bakar, arkasına yaslanır ve elini cebine atarken sormadan etmez.)


Dean Ambrose: Sigara yakabiliyor muyuz?


The Rock: Bana da vereceksen neden olmasın.

Dean Ambrose: Şanslı piç seni. Açılmamış Parliamentim var. Köpeğin olsun senin.

(Ambrose ****** Oto sanayideki kalfalar gibi sigarayı ağzının en köşesine atar.)

Dean Ambrose: Necati, camları aç oğlum. Duman altı olmayalım sonra. Ha bide ateş getir.

(Necati önce camları açar. Sonra ateş getirir ve ilk Ambrose'un kini sonra da Rock'un kini yakar)


The Rock: Renee konusunda bana ne kadar sinirli olduğunu biliyorum dostum ama ikimizde biliyoruz ki benimde haklı yönlerim var.

(Ambrose bir fırt çeker, kafasını yukarı kaldırıp üfler ve Rock'ın suratına bakmaya başlar.)


Dean Ambrose: Neco, küllük getirsene koçero.

Dean Ambrose: Dwayne... Ahbap ilk başlarda bu konuya biraz takıktım ama şu an pek te umrumda değil. Renee artık gözümde şişme kadından farksız. Ona çakmış olabilirsin ahbap, ama ilkinin ben olduğumu unutma. Onu ben deyim yerindeyse PATLATTIM.

The Rock: Bence de böyle düşünmelisin dostum. (bir fırt çeker ve devam eder)  Yani senin Brock Lesnar gibi bir kas torbasını yere sermiş olmanın sebebi olan kadından bahsediyoruz. O gece beni tavlaması hiçte zor olmadı.

Dean Ambrose: Renee alev gibi bir kadın, değil mi? Kendine çok iyi çekiyor insanı. Kendini ona gitmek zorundaymışsın gibi hissediyorsun ve bacaklarını belinin ardından sarıp kendini sana kilitliyor. Nevada'da güzel geceler yaşadım dostum.

(Ambrose sigarasının fazla küllerini küllüğe boşaltıyor)


The Rock: Bizimki benim soyunma odasında oldu. Ve işin kötü yanı sadece bir kere oldu adamım. İkincisi için nelerimi vermezdim bilemiyorum. 


(İçli içli bir fırt daha çeker)


Dean Ambrose: Ronda Rousey haklı adamım. Ringe veya Kafese girmeden önce seks şart. Renee benim panzehirim gibiydi işte. Ring içinde bu kadar aktif nasıl oluyorum sanıyorsun?

(Küllük dolmuştur.)

Dean Ambrose: Neco, şunu gidip boşaltıver aslan parçası.

Dean Ambrose: Maalesef, ayrıldığımızdan beri hantalım. 20lik esmer bir hatunu çektim Locker Room'a fakat Dünya aleme rezil olduk.

(Necati küllüğü boş bir şekilde geri getirir bu sırada Rock kulağına bir şeyler fısıldar.)
 
The Rock: Fark ettiysen ikimizde Locker Room kurbanlarıyız. Toplumu bilinçlendirmek adına Necati'den bir şey yapmasını istedim. 

(Ekranın altında ''LOCKER ROOM PİŞMANLIKTIR'' yazısı beliriyor.)

Dean Ambrose: Bak moralim bozuldu amını sikeyim. Bak Dwayne, artık biraz işimiz hakkında mı konuşsak? Yoksa bu Rockast'i bırakıp Renee'ye çakmaya falan gideceğim, bir kabarma oldu.

The Rock: Evet haklısın Deano, Bu gidişle Renee'nin yanına gidip ona Threesome teklif edecek olmamızdan korkuyorum.


Dean Ambrose: Neden korkuyorsun lan güzel fikir aslında... 


(Ambrose bu cümleyi kurarken tek eliyle çenesini okşar.)


The Rock: Grup sekse karşıyım dostum. 


(Kahkaha atmaya başlarlar)


Dean Ambrose: O zaman Blaze Of Glory'den sonra Steph ile eğlenirken sana haber vermem ahbap, sen bilirsin...

The Rock: Steph için fazla hayal kuruyorsun adamım. Bir rüyada gibisin. Umarım bu rüyadan götünde bir balyozla uyanmazsın. 

(Yine kahkaha atıyorlar fakat Ambrose yarı da kesip ciddileşiyor.)

The Rock: Sadece şakaydı dostum.

(Dean Ambrose bir anda ciddileşir ve kendini sıkıyormuş gibi konuşur.)

Dean Ambrose: Eğer bu şekilde sonlanacağına inanan bir kişi bile varsa, Paul Levesque, Stephanie McMahon, Vince McMahon ve amı çürümüş Linda McMahon bile sabah yatağından acılar içerisinde uyanır, deliğinin içinde koca bir yarakla.


The Rock: Dedi çılgın çocuk Deano. Madem iş konusu kendiliğinden açıldı öyleyse devam edelim. Merak ettiğim bir şey var dostum.

Dean Ambrose: Akıt gelsin.

 (Ambrose'un masada ki paketinden bir dal daha alıyor ve yakıyor) 

The Rock: Ringe gelip bana Dirty Deeds atmak gibi bir orospu çocukluğu yapmanın sebebi neydi?

Dean Ambrose: Bunu defalarca konuşmalarımda açıkladım. Bizler çalışanlarız Dwayne. Sana bayıldığım falan yok. Ama senden nefret de etmiyorum. Anladın mı? Sana bunu yap derler ve yaparsın. Yapmaz isen dış kapının mandalısın. Ve ben de gerçekten "İş için en iyisi" ni yaptım.

The Rock: Eğer hala bana Jimmy'e neden orospu çocuğu diyorsun diye soranlarınız varsa Deano amcanız az önce benim adıma cevap verdi. Survivor Series hakkında konuşalım. Ne çılgın bir geceydi ama.


Dean Ambrose: Kafalarda Survivor Series'den arta kalan tek şey benim Colby'nin sırtına patlattığım sandalyeydi. Gece bittikten sonra Survivor Series nasıldı? Son maç nasıldı? Gibi sorular yoktu. Gözler tamamen bana çevrilmişti. Olması gerektiği gibi herkes Dean Ambrose'u konuşuyordu. Çünkü Triple H'in benim hakkımdaki düşünceleri doğruydu. Dean Ambrose, iş için en iyisidir.

The Rock: Sende bir karar ver deri ceketine koyayım. Triple H'in senin hakkındaki düşünceleri doğru mu değil mi?

Dean Ambrose: Çeyrek doğru, yarıdan fazlası yanlış.

The Rock: Doğrusu PWE'de çok sikimsonik hikayelerin var. CM Punk ile Dirty Sleep hayalleri kurarken bir anda kendini Hunter'ın asansöründe buldun.


Dean Ambrose: Şirkete geldiğimde en tepede olmak istediğim için elimden geleni ardıma koymuyordum. Gün geldi ve en tepeye yükseldim. Tamamen bilek gücü. Hala beni Triple H'in yükselttiğine inanan var mı? Yineliyorum orospu çocukları, Triple H'den bir kez olsun yardım dilenmedim. Evet, Fastlane'de bana haber vermeseydi evime dönecektim. Ama bu ne kadar sürecekti? Eninde sonunda en tepeye ulaşacaktım. Fakat Triple H şeytani zekası ile geleceği düşünerek bana yardım etti. Daha sonra kendisini ön plana çıkartmak istedi fakat buna izin vermedim. Bu yüzden bana ihanet edip yanına yeni bir evcil hayvan aldı. Yine en tepedeydim ister inanın, ister inanmayın. Şampiyon ciddiyetine ve şerefine oldukça uzak Adam Cole da Kemerin ağırlığını taşıyamayacak kadar zayıf ve mikrofon özürlüsü Sheamus da tepede değil. Benim. Unvan alınca en tepeye ulaşamazsın. En tepeye sadece diğerlerini uçurumdan düşürmeyi göze alırsan ulaşırsın. Ben de öyle yaptım. Ama Triple H boxerdan fırlayan yarak gibi bir anda ortaya çıktı ve yoğurdun kaymağını yemeye çalıştı.


The Rock: Ve sen de ona yoğurdun kaymağı yerine Dean'in yarrağını yedirmek istiyorsun?

Dean Ambrose: Hunter'ın sadece boynuna dolayacağım. Stephanie'ye yedirebilirim.

(Ambrose'un elini sıkarak)

The Rock: Güzel plan dostum. Buna bir sigara daha yakılır. 

(Ambrose'un şaşkın bakışları arasında paketten bir dal daha çıkarır ve yine yakar)

Dean Ambrose: Pakedi bitirdin amına koyum.


The Rock: Ulan sırf bu programdan kaldıracağın parayla Parliament şirketini satın alırsın ne diye piçlik yapıyorsun?

Dean Ambrose: Hiç bu açıdan bakmamıştım lan... Harbi yapabilir miyim?


The Rock: Amına bile ko-

Dean Ambrose: IT DOESN'T MATTER WHAT YOU THINK!


(Rock tek kaşını kaldırıp Ambrose'a bakıyor)

Dean Ambrose: Pardon reis, tutamadık kendimizi ama sana karşı bunu yapmak gerçekten çok sard-

The Rock: IT DOESN'T MATTER WHAT YOU THINK!

(Bu sırada Necatinin hunharca attığı kahkaha duyulur)

Dean Ambrose: Ananı sikerim necati.

(Necati'nin kahkahası kesilir)


The Rock: Hadi ama dostum Necati'ye haksızlık ediyorsun. Adam ekmeğinin peşinde.

Dean Ambrose: Ayağını denk alsın. Tüm sülalesini doyururum onun. Küçük Deano ile. Pek te küçük değil ama, napacaksın...

The Rock: İlginç bir program oluyor.

Dean Ambrose: İki tane konuğun var Rocky 


(Gülmeye başlarlar.)

The Rock: İki tane de sunucu.


 (Gülme olayı kahkahaya dönüşür)

(Ambrose, Necatinin gülmediğini farkeder.)

Dean Ambrose: GÜLSENE AMINAKOYDUĞUM

(Necati gülmeye başlar)

The Rock: Tamam bu kadar taşak muhabbet yeter. Şimdi biraz günümüzden bahsedelim Deano. İki hafta sonra Royal Rumble var ve herkes tutturmuş bir WrestleMania main eventi gidiyor. Sen orada kimlerin yer almasını istiyorsun?

Dean Ambrose: Belirli bir cevabım yok. Açıkçası çok da skimde de değil kimin gidip kimin gidemeyeceği. Ne olacak biliyor musun Dwayne? 25 Eylül gecesi gelip çattığında Wrestlemania'yı da, Wrestlemania Main Event'ını da gasp edeceğim herkes bundan hoşlansın ya da hoşlanmasın.

The Rock: Ben de o gece Main Event'de Jacobs'un annesiyle güreşmeyi düşünüyorum. Jacobs bundan hoşlansın ya da hoşlanmasın. (Kameraya dönerek) Bu maaşı geç yatırdığın içindi Jacobs.

Dean Ambrose: Bak Dwayne, eline telefonunu al ve sosyal medya da biraz gezin bakalım. İnsanlar benim tepede olmamı istemiyorlar. Çok fazla nefret edenim var ama bu nefret beni düşürmektense kalkmamı daha da hızlandırıyor. Wrestlemania Main-Event'ına her zaman yaptığım gibi bileğimin gücü ile çıkacağım ve benden nefret eden her bir orospu çocuğu ağzını büke büke beni izleyecek, işte kaçınılmaz gerçek bu ahbap. Bak mesela dostum. Seninle bazı konularda benzeriz. Şov yaparsın ama içinde tam olarak seni izleyen insanların ağız kokusunu çekme isteği falan yok. Ben de öyleyim. Ve beni istemeseler bile en tepeye sancağımı dikeceğim. İşte o zaman konuşulan tek isim ben olacağım. Aynen daha önce de olduğu gibi.

The Rock: WrestleMania main eventini hala istiyorsun Dean. Bunu görebiliyorum. Ve şu an sana potansiyel bir WrestleMania main eventi sunacağım. Sami Callihan vs Dean Ambrose

Dean Ambrose: Git işine dostum, benden istediğin cevabı alamayacaksın. Sami'ye bir fiske bile vurmam hayatım boyunca. O benim kardeşim. Ama onunla tekrar birleşip bazı göteleklerin kafalarını çatallayabiliriz. Good old days huh?

The Rock: Ucunda istediğin bir şey olduktan sonra anneni bile sikersin Dean. Bana falan filan yapma.

Dean Ambrose: Annemi karıştırma bak. İstediğim şey ucunda var ise ananı bile sikerim Rocky. Ama o da ayrı bir kriter meselesi. Little Deano'ya da sormak lazım. Onun da istekleri ve arzuları benim için önemli.

The Rock: 18 Yaşımdan beri kerhanelere gidiyorum ama hala annene rastlayamadım Dean. Yoksa annem orospu deyip kendini mi acındırıyorsun?


Dean Ambrose: Annem bir fahişe ama yıllar önce senin annen onu piyasadan sildiğinden beri ortalıkta yok. Anlarsın ya?

(Ambrose, bir paket Parliament daha çıkartır ve masaya vurur)


Dean Ambrose: Bir dal al içinden, yak ve kendine gel. Neco, küllükleri yenile koçero!

( The Rock sigarayı yakar)

The Rock: Evet Deano, kabul ediyorum iyi geçirdin. Neyse aklıma bişey gelirse cevap veririm sonra. Peki Sami'nin rakibi hakkında ne düşünüyorsun? Beyaz oğlandan bahsediyorum.

Dean Ambrose: Çok kolay olacak. Samuel onun karbeyaz çükünü kesip ona yedirecek.

The Rock: Kabul et dostum son promosunda sana iyi giydirmiş.


Dean Ambrose: İstediği biçimde cümle kursun dostum. İstediği şekilde laf soksun istediği dededen gidip özlü sözler öğrensin ve bana giydirsin. Giydirsin ki gelecekte olacakların bir karşılıkları olsun. Ona etek giydirip eline bir tulum tutturup Dublin'e kadar kıçına tekmeler patlata patlata kovaladığımda sadece vaveylaları basmakla yetinecek.

The Rock: Gerçek bir arsız çıktın adamım. PWE'de hesaplaşman gereken çok adam var.


Dean Ambrose: Bunu seviyorum. Bu bok için yaşıyorum. Her karşılaşma benim için değerli ve her maçıma son maçımmış gibi çıkıyorum, önemsiyorum. Rakiplerimin kim oldukları umrumda değil. Herkesin karşısında dilinin tutulduğu Canavarı Otoparkta terbiye etmiş biriyim ben. Tüm rakipleri karşıma koyun ve tek sıraya geçsinler ve ben hepsini sırayla nakavt edeyim.

The Rock: Bu laflarını sana ringde yedirtmeyi çok istiyordum dostum. Ama benimle maça çıkmamak için boş yolda duvara çarparak bunun gerçekleşmesine engel oldun. (Piç gülücğü atar)


Dean Ambrose: Belki de sana değer veren bir arkadaşın senin ölünü çıkartmayayım diye sana küçük bir iyilik yaptı ve beni güreşten uzaklaştırdı hah? 


(Suratının dibine kadar yaklaşıp güler)


The Rock: Taşşaklarım bile senin nefesinden daha iyi kokuyor Dean.

Dean Ambrose: En azından senin döl kokan ağzından daha temiz.

The Rock: Birileri WrestleMania main eventini düşlerken kendisini WrestleMania'da Rock Bottomlanırken bulacak gibi görünüyor.


 (hala dip dibe bakışıyorlar)


Dean Ambrose: Ve birilerinin de plan kağıdı kafatası kirli iş sonrası çatladıktan sonra yırtılacak. Planlar ve sonuçlar hah? 

(Hala bakışıyorlar)


The Rock: Kameralar hala çekime devam ediyor mu Neco? 


(Necati kenardan sessizce evet der.) 

The Rock: Öyleyse bu haftalık Rockast'in sonuna geldik. Bir sonraki Rockcast'de görüşmek üzere.


(Bakışma devam ediyor)

Dean Ambrose: PWE Network ayda 14,99$ dolar bilmemne satın alın işte amına koyayım. Ya da almayın, çok ta 
sikimde.
(Bakışma hala devam ediyor)


The Rock: Teşekkürler Dean. Neco! Artık şu-


Dean Ambrose: Siktiğimin kamerasını kapatabilirsin.

(Bu sert bakışma devam ederken kameralar kapanıyor.)