Geçen hafta PWE'de...
Arka plana geçiyoruz ve birden ortalığı dağınık bir şekilde görüyoruz. Sonra iki adam koşuşturuyor ortada ve birinin Brock Lesnar olduğunu görüyoruz. Önünde de Tom Banks var ! Banks tam nefes nefeseyken birden ayağı takılıp düşüyor ve Brock onu ensesinden tuttuğu gibi duvara yapıştırıyor. Ağzından kanlar akmaya başlıyor Banks'in.
Brock Lesnar:- Dean Ambrose'a yardım etmeni kim istedi?
Tom ağzındaki kanı tükürdü.
Tom Banks:- Triple H.
...
Tom Banks:- Merak etme, Ambrose bu akşam kaybedeceğini anlarsa senin yerine her şeyi halleder.
...
General Manager Paul Heyman çıkıyor ve Triple H'in gelemeyeceğini söylüyor ve karşılığında bir boo dalgası alıyor. Yerine giren kişi Adrian Neville. Okada ile göz göze geliyorlar ve seri yumruklaşmalar başlıyor. Ancak Neville üstünlüğü ele alır almaz bir kere daha vuramıyor Okada, Red Arrow ile her şey bitiyor. Neville ring dışına çıkıyor, bir sandalye alıyor ve Okada'yı sağlı sollu dövmeye başlıyor, sonunda da müthiş bir yuhalama eşliğinde ringden çıkarak gözden kayboluyor.
...
Raven:- Hoş geldiniz değersiz yaratıklar.
...
John Cena:- Merhaba Seth. Üzgünüm, bu akşam seninle güreşemeyeceğim.
...
Tam merdivenlerin tepesinde ringdekilere orta parmak çekerken arkasından biri sinsice yaklaşıyor ve tam kafasının arkasına demiri yerleştiriyor ve Rollins merdivenlerden aşağı yuvarlanarak yere düşüyor.
...
Ambrose yürüken Velveteen Dream'a rastlıyor, ancak yerde olarak. Arkasından da aynı şekilde 3 adam çıkıyor.
...
ŞOVDAN ÖNCE
Dean Ambrose:- Vay vay vay... Komedi dans üçlüsünün tekrar birleştiğini bilmiyordum.
Üçlüden birisi öne çıkıyor ve elindeki demir sopayı Ambrose'ın kafasına doğru tutuyor.
Adam:- Biz de seni arıyorduk, Ambrose. Velveteen pek eğlenmemize izin vermedi. Ama sen hem cebimizi doldurup hem de bizi eğlendirebilirsin. Ya bu akşam... bu arkadaşa yatarsın, ya da...
Dean Ambrose sırıtıyor ve tek parmağıyla sopanın ucuna dokunuyor.
Dean Ambrose:- Ya da ne?
Adam:- Kafatasını ortadan ikiye bölerim.
Ambrose ellerini cebine koyup adama dik dik bakıyor.
Dean Ambrose:- Yap öyleyse.
Dediği anda adam sopayı savuruyor... Ambrose hemen eğilip adamı kolundan tuttuğu gibi kendine çekerek kafayı suratında patlatıyor. Adam kırılmış burnunu tutarken yere düşen sopayı alıyor Ambrose ve tam ikinci elemanı sıkıştırmışken diğeri arkadan yaklaşıp boynundan yakalıyor Ambrose'ı. Tam diğeri sopayı Ambrose'ın karnına vuracakken Ambrose tekme atıyor ve yere doğru düşerken diğeri kendisini tutanın ayağına çok sert bir şekilde vuruyor ve adam da onu bırakmak durumunda kalınca bir Dirty Deeds görüyoruz. Son kalkanı da ensesinden tutup duvara çarpıyor. Üç kişi yerde yatarken kendisiyle ilk konuşana gidiyor Ambrose.
Dean Ambrose:- İtiraf etmeliyim, plan güzel. Ama bir şeyi unutuyorsunuz...
ben tehlikeli biriyim.
diyor ve odadan çıkıp gidiyor.
ŞOV
Savaş.
Mücadele et.
Kazan.
Yeniden doğ.
PWE.
Kameralar seyircilerin üzerinde gezdikten sonra Alan Donovan'a dönüyor. Kendisi spiker masasında tek başına oturuyor ve bizleri selamlıyor.
Alan Donovan:- Bir gün daha, bir kere daha yanlızım sevgili izleyiciler ve sizlere saygı ve sevgilerimi iletiyorum. Ben Alan Donovan, bu akşamki PWE Supershow'da beraberiz. Ancak, mevzu şu ki, benim konuştuklarım hiç yayınlanmıyor ve burada saatlerce kazık gibi oturuyorum. O yüzden, hem de bu akşam Houston maçı varken burada duramam. Hoşçakalın.
Diyor ve kalkıp gözden kayboluyor seyircilerin arasından.
Arka Alanda Renee Young John Cena ile birlikte.
[size=12]Renee: John, geçen hafta yaşananlar bütün PWE evrenini bir hayli şaşırttı. Açıkçası bir çoğu da hayal kırıklığına uğramış durumda. Senin şey olduğunu düşünüyorlar...
Cena: Ney?
Renee: Korkak bir adam.
Cena: Korkak bir adam? Gerçekten mi? Beni yanlış anlama Renee, sana kızmıyorum. Bu şekilde düşünenlere de kızmıyorum çünkü geçen hafta yaptığım şey açıkçası bir hayli karnımı ağrıtıyor. Bu güne kadar rakiplerimle savaşmak için pek çok şey yaptım. Ama hepsini John Cena olarak yaptım. Farklı davranmak zorunda olduğum durumlar elbette oldu. Örneğin canavarlarla savaşmak için canavar oldum. Acımasız insanlarla savaşmak için acımasız oldum. Hemde fazlasıyla. Ama bunların hiç birisi benim üstüme yapışmadı. John Cena koşullar ne olursa olsun hep John Cena olarak kaldı. Geçen haftaya dönecek olursak, geçen hafta da buna benzer bir şey yaptım ve Seth Rollins'e Seth Rollins gibi davrandım. Bunu yapmamın pek çok sebebi olabilir ama yedi cihanın yedisinde de asla korku olamaz. Geçen hafta ona onun gibi davrandım çünkü bunu yaptığı rakiplerinin neler hissettiğini anlamasını istedim. Bunu kendi başına anlayamayacağı içinde ona birinin anlatması gerekti ve bunu ben yaptım. İşte sebep bu. Seth Rollins'i her zaman her yerde pataklayabilirim ama ben onu yalnızca pataklamak istemiyorum. Onu aciz bir hale getirmek istiyorum. Kendini bir bok sanmaya son verecek kadar aciz bir hale. Bayanlar ve baylar, gözlerime iyi bakın. Çünkü korkak bir adam böyle bakamaz!
diyor ve çekip gidiyor. Renee de garip bir şekilde arkasından bakarken tekrar ringe dönüyoruz.[/size]
Roman Reigns vs. Adrian Neville
İkili ringin ortasında bir süre kedi fare gibi oynadıktan sonra Roman gücünü kullanarak üstünlüğü ele alıyor maçın ilk dakikalarında. Neville bir süre dayak yese de durumu bir kaç havadan hareketle toparlıyor ve neredeyse maçı erkenden bitiriyor. Dünya öyle işlemediği için maç bir süre daha devam ediyor, Roman'ndan klasik kombosu için bir hareketlenme geliyor, köşede Superman Punch tauntu yaparken Neville müthiş bir superkick ile patlatıyor suratını ve devamında gelen Red Arrow ile işi paketliyor. Neville ringden tepkisiz bir halde ayrılıyor.
Arka planda Paul Heyman'ı bir odanın önünde görüyoruz. Kapıyı tıklatıp içeri giriyor ve içeride Brock Lesnar var. Heyman ellerini göğsünde birleştiriyor.
Paul Heyman:- Brock, duyduğuma göre bir şeyleri bilip kendine saklıyormuşsun.
Brock Lesnar tek kaşını kaldırıp Heyman'a bakıyor.
Brock Lesnar:- Ne demek bu?
Paul Heyman:- Banks'i paketledim. Bana senin adını verdi ve sana gelmemi söyledi.
Brock Lesnar:- Elemanı niye kovdun anlamadım.
Paul Heyman:- Meh... zaten spikerler gereksiz. Donovan'ı da paketleyeceğim yakında. Sen konuya geri dön. Ne biliyorsun Brock?
Brock Lesnar ayağa kalkıp dolabından bir şişe su alıp kafasına dikliyor ve başka bir şişeyi Heyman'a uzatıyor. Heyman ters ters bakıyor.
Paul Heyman:- Konuşmaya başlasan iyi edersin Brock.
Brock Lesnar su şişesini bir kenara atıyor ve bakıyor Heyman'a.
Brock Lesnar:- Burnunun altından yasadışı bahis şirketi yürütüyorlar ve haberin yok Heyman. Türk'lerin bir sözü var hani, "sikseler haberin olmayacak".
Paul Heyman şaşırıyor.
Paul Heyman:- Bu da ne demek?
Brock Lesnar:- Triple H düzenini kurmuş. Flair'dan şirketi tekrar almak için maçları en olmayacak şekilde sonuçlanması için ayarlıyor ve parayı götürüyor. Bir kaç eleman altında onun. Cena da dahil sanıyordum, ama Cena'da bir şey yok. Sadece PWE Championship için şansını deniyor. Triple H ile alakası olmadığını anlamak zor olmadı, Banks götünü kurtarmak için ortaya bir şeyler attı. Birazı doğru, birazı yanlış.
Paul Heyman elini çenesine koyup orayı kaşıdı.
Paul Heyman:- O halde... Triple H'in peşine düş ve onu pataklayıp bana getir. Flair ile konuşayım. Belli ki arka plana gelmesi gerekiyor. Ne zaman başlarsın?
Brock sırıtarak yere eğildi ve şınav çekmeye başladı. Heyman bir kaç dakika sabırla bekleyip sonunda patlıyor.
Paul Heyman:- İş bu güne biterse 1 milyon dolar banka hesabında olacak.
Brock Lesnar:- Garantisi ?
Paul Heyman:- Ric Flair.
Brock Lesnar:- Onu sürükleyip getirdiğim anda parayı yatırmış olun.
Heyman sessizce çıkıyor ve Brock şınav çekmeye devam ediyor. Ringe dönüyoruz.
STEVIE RICHARDS VS. KAZUCHIKA OKADA & VELVETEEN DREAM
Velveteen Dream geliyor ve "kemeri kazanacağım, hede hödö" tarzı basit bir promo kesiyor. Arkasından hemen Stevie Richards geliyor ve o da "kazanamayacaksın, hede hödö" diye promo kesiyor. Velveteen'in partneri Okada da dahil oluyor, ancak Raven gelmiyor. Hakem bir süre bekledikten sonra aldığı talimatla maçı başlatıyor.
Maç genelde Stevie'in dayak yemesiyle geçiyor, ama Okada bayağı darbe ve bir iki signature alıyor Stevie'dan. Velveteen çok farklı dövüşüyor bu gün ve galibiyeti sonunda Okada'nın Rainmaker'ı ile alacak gibi dururken Stevie reverse edip kendi finisherını uyguluyor ancak Velveteen bunu fırsat bilip hemen arkadan saldırıp işi bitiriyor. Sıkıcı bir maç.
SHEAMUS VS DREW MCINTYRE FOR INTERCONTINENTAL CHAMPIONSHIP
Drew McIntyre vs. Sheamus maçının görüntüsü geliyor ekrana ve iki güreşçi de ringe girmiş oluyor görüntüler bittiği anda. Ofanslar ardı ardına geliyor ve Drew ilk ring dışına çıkıp bir eşya alan oluyor. Sandalyeyi içeri atıp Sheamus'u onunla pataklıyor bir süre ama Sheamus no DQ maçın avantajını kullanıyor ve Low Blow ile kendisi alıyor üstünlüğü ele, bir süre ring kenarında pataklıyor Drew'ı. Brogue Kick denemesi başarısız, Kickout DDT denemesi de başarısız ve tekrar ring dışına taşıyor mevzu. Bir masa kırılıyor, balyoz çıkıyor ortaya ve Drew onunla vurmaya çalışıp kaçırıyor ve Sheamus dönüşte Brogue Kick ile fişi çekerek yeni Intercontinental Champion oluyor. Maç sonund anefes nefese kemerini kaldırarak seviniyor ve ikili el sıkışıyorlar.
Arka plana gidiyoruz. Brock Lesnar eline büyükçe bir mavi renkli kürek almış ve bir odaya doğru yürüyor. Odanın önünde siyahlar giyinmiş iki elemanı görüyor. Onlardan birisi öne çıkıp durmasını söylediği anda küreği suratına yapıştırıyor ve diğeri tam atılırken üstüne onu boğazından yakalayıp bir kenara fırlatıyor ve eleman kaçıyor arkasına bakmadan. Kapıyı kırarak içeri giriyor Brock ve Triple H'i para sayarken yakalıyor. Triple H hemen ayağa kalkıp bağırmaya başlıyor.
Triple H:- Sen nasıl içeri girdin ? Güvenlik !
Brock Lesnar eliyle küreği gösteriyor.
Brock Lesnar:- Bu arkadaşım sayesinde. İsmi E.N.D. Ne kadar manidar, değil mi? Yolun sonu, H. Mafyacılık çağı geçti. Şimdi ses çıkarmadan benimle geliyorsun... ya da benim 1 numerolu tatlım seni ikna eder. Gerçi... niye bu kadar teferruat yaptıysam. Neyse. Önemli olan dramatik olmak.
Triple H tam elini atıp masanın altından bir şey yakalayacakken Brock küreği kafasına yapıştırıyor ve Triple H kanlar içinde yere yığılıyor. Brock küreği bir eline, Triple H'i sürükleyerek diğer eline alıyor ve Heyman'ın kapısını açıyor. Heyman içeride Flair ile hararetli bir şeyler konuşuyor ve Triple H'i görünce Flair sırıtıyor.
Ric Flair:- Aaaaah. Hunter. Sevgili öğrencim. Hiç değişmemiş, değil mi Paulie? Hala aynı. Biraz kas almış sadece.
Flair minibara gidip shot bardağına yeşil bir içecek koyup kafasına dikliyor ve suratı aniden buruşuyor. Bir süre öyle durduktan sonra tekrar gülerek dönüyor Brock'a ve Triple H'e.
Ric Flair:- Duyduğuma göre arkamdan iş çevirmişsin.
Triple H kanlı suratla bakıyor Ric Flair'a.
Ric Flair:- Bunun bir yasadışı suç olduğunu biliyorsun. O yüzden, sevgili memur arkadaşlarım şu anda yoldalar ve seninle hemen ilgilenecekler. Kodesine temiz nevresim koyduracağım, söz veriyorum.
Brock Lesnar:- Dayak yiyen diğer elemanlar ne olacak?
Ses:- Onları ben hallettim.
Herkes arkasına dönüp bakıyor ve sakız çiğneyen Dean Ambrose'ı görüyoruz.
Dean Ambrose:- Ne bakıyorsunuz? Biraz yumuşatılmaları gerekiyordu, hallettik. Bir odaya tıkıştırdım. Gider alırsınız.
Diyor ve ayrılıyor oradan. Biraz sonra da içeriye polis memurları girip Triple H'i tutukluyorlar. Memurlardan birisi gülerek Ric Flair'a yaklaşıyor.
Memur:- İhbarınız üzerine hemen geldik buraya, bay Flair. Umarım memnunsunuzdur.
Ric Flair şen bir kahkaha atıyor.
Ric Flair:- Elbette! Bir dahaki bağış gecesinde bunu unutmayacağıma emin olabilirsin. Bu arada tutukladığınız benim eski öğrencim. Ona iyi bakın... işte ne bileyim. Siz bilirsiniz daha iyisini. Kendinize iyi bakın.
Memur ile el sıkışıyor Flair ve memur çıkınca Brock'a dönüyor Flair.
Ric Flair:- Sana teşekkür ederim, evlat. Beni boktan bir şeyden kurtardın. Mafyacılık devri biteli yıllar oldu, ama hala kendisini Al Capone sananlar ile uğraşıyoruz. Bir daha böyle olmayacak. Ödülünden bahsediyorduk tam, değil mi Paul?
Paul başıyla onaylıyor.
Ric Flair:- Hunter'ın kaldırdığı tüm para senin. Nerede bıraktıysa git al ve kendine içecek bir şeyler alırsın sonra. Altın kaplama bardaklarla... haha!
Brock bir şey demeden sadece başıyal onaylayıp gidiyor ve küreğini masadaki banknotların üstüne koyarak koltuğa oturuyor. Biz de ringe dönüyoruz.
GOLDBERG VS. ???
Goldberg'in gizemli rakibinin kim olduğunu görüyoruz.
- Spoiler:
Roderick Strong! Ringe giriyor belli bir destek alarak. Goldberg hazır olarak bekliyor ve Roderick girer girmez Spear'ı yapıştırıyor ama Seth üzerinde sivil kıyafetle ortaya çıkıyor aniden ve Goldberg'in üzerine koşup elindeki sandalyeyi vurmak isterken bir Spear da ona geliyor ama o da ne, üçü de yerde. Bir süre sonra Seth kalkıyor ve tişörtü çıkarıp altındaki plakayı gösterip gülüyor. Sonra da doğrulmaya çalışan Goldberg'a bir Curb Stomp ile şovu ayakta kapatıyor.
Konu: 27 Ekim 2017 PWE Supershow 
