(Çocuğu Sami'nin kıyafetlerini giymiş gibi varsayın.)
The Rock odasında oldukça neşeli bir telefon görüşmesi yapıyor. Bu sırada Sami Callihan gibi giyinen şapkalı bir çocuk onun yanına geliyor. The Rock bir anda ciddileşiyor.
The Rock: Seni sonra ararım.
Aynı ciddiyetle çocuğa yöneliyor.
The Rock: Sami Callihan! Showdown'un kaptanı oldun diye The Rock'un odasına bu şekilde girebileceğini mi düşünüyorsun? Aklını mı kaçırdın sen?
Sami Callihan: Benim adım Sami. Sami Callihan.
The Rock: Kim olduğunu biliyorum mankafa.
(segment çocukla geçtiği için orospu çocuğu diyememek ) Sami Callihan: Boyum kısa. Kilom 94. Gözlerimin rengini bilmiyorum.
The Rock: Ne diyorsun lan?
Sami Callihan: Zu Spat'ı dinlemeyi severim.
The Rock bu sefer araya girmiyor. Tek kaşını kaldırıp şaşkınca küçük çocuğu dinliyor.
Sami Callihan: Ringde en keyif aldığım şey, rakibimin toplarına vurmak. Bu sayede onları kolayca yenebiliyorum.
Sami Callihan: En sevdiğim basketbolcu New York Knick'sten Carmelo Anthony.
Sami Callihan: Ohio 216 ve Pall Mall'ı severim.
Sami Callihan: İsmini hatırlamadığım bir adamın bir atasözü vardır. Beni güçlendiren başarılarım değil, yenilgilerim olmuştur.
Sami Callihan: Şirketten kazandığım bütün parayı porno DVD'lerine yatırmayı severim.
Sami Callihan: En uyuz olduğum şey, kazanmak.
Sami Callihan: Kaybetmeyi severim.
Bu sırada Rock birden araya giriyor.
The Rock: Tamam! Tamam! Tamam! Sami, The Rock'a göre senin uykun gelmiş. (El kol hareketi yapıyor ve bir görevli geliyor.) Hadi bak bu abin seni yatağa kadar götürsün. Bir kaç gün sonra maçın var kaptan, dinlenmelisin.
Görevli çocuğu götürüyor. The Rock'ta omuz silktikten sonra kendi kendine mırıldanmaya başlıyor.
The Rock: Bu çocuğu Sami'nin yerine koysalar Sami'den daha çok iş yapacağı kesin.
Kameralar kapanıyor.